15 Eylül 2009 Salı

Marksist bir futbolcu; hem de ortodoks olmayanından: İvan Ergiç


Ivan Ergiç demiş ki; babam Ortodoks Marksist'ti. Sosyalist Parti üyesiydi. Fakat, kendisi Karl Marx'ı birincil ilham kaynağı olarak gösterirken; bizim buralarda pek bir sevilen Stalin'leri, Mao'ları, Tito'ları, Fidelleri atlamış da, Frankfurt Okulu, Adorno, Horkheimer ve -Marksistliği her ne kadar tartışılabilir de olsa- Sartre gibi ekolleri diğer ilham kaynakları olarak göstermiş.

Anlaşılan o ki, hayat görüşünü futbola yansıtmayı da eksik etmiyor. Profesyonel menajerle çalışmıyormuş bir kere. Futbolun içindeki asıl cevheri, dayanışmayı önemsiyor olmalı. Fair-Play'e önem verdiği de söylemlerinden belli.

Yalnız, İvan Ergiç kulüp seçimi yaparken çok da "tarihsel" düşünmemiş ya da bilgi eksiği var. Çünkü, geldiği kulübün taraftarı biraz saldıragan. Ayrıca galeyana gelmeyi çok iyi beceriyor. Bundan 2-3 sene önce Bursa'da yapılacak olan "Gökkuşağı Yürüyüşünü" çok güzel bir şekilde engellemişlerdi. Daha doğrusu, yürüyüşü yapacak olanlar ölüm tehlikesiyle burun buruna geldiği için, vazgeçmişlerdi bundan.

İvan Ergiç, Ortodoks bir Marksist olsaydı eğer, çok da sorun teşkil etmezdi bu; keza, düne kadar "devrim yapınca, kapitalizmin çürümüşlüğünün döküntüleri eşcinselleri tedavi için Küba'ya" yollayacaklarını söyleyen uzantıları ile dolu ülkemiz, bu Ortodoks Marksizmin.

Gerçi sanırım artık Küba'da da böyle bir "durum" söz konusu değil ya, neyse...


Hiç yorum yok: