18 Haziran 2009 Perşembe

Arkadaşım Bi Bakar Mısın? #10 - Süleyman Demirel


- Merhabalar!
- Merabalar, efenim.
- Sayın eski başbakanım ve cumhurbaşkanım. Ne olacak sizde Türkiye'ni hali?
- Şimdi, Türkiye'nin hali kötüye gidiyor. Bizim zamanımızda anarşi, törör vardı. Buna rağmen bu kadar kötü değildik. Şimdi napıyorlar onca parayı anlamıyorum, hayır canım vatandaşın vergisi bunlar, binaanelaaeehyheyh--
- E, sayın Demirel, sizin zamanınızda terör vardı ama sizin sayenizde terör falan kalmamıştı hatırlıyorsam?
- Nasıl yani?
- E efendim siz olmasaydınız, azılı teröristler Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan falan filan nasıl asılırdı ya?
- Yani şimdi evet, ama şimdi olsa bi 15 sene yatar çıkarlardı. Biz de gençtik tabi. Bi an gaza gelmişim ben.
- Ya olur mu canım olur mu? ne iyi ettiniz? sonuçta 3 tane insan öldürdünüz çok mu?
- Yani değil tabi de kesin benim yüzümden çok fazla kişi daha ölmüştür.
- Ölmüş müdür?
- ...
- Muhtemelen tabi ölmüştür.
- Yani biz halka verebileceğimizin en iyisini vermeye çalıştık.
- Onu biliyoruz tabi efendim.
- Öyle mi? Nerden?
- Demiştiniz bi ara, bir de görsel anlatım yaptıydınız.
- Aa?


- Aaaaa, çakallaaaaar. keh keh, bu fotoşop tabi ki. Bakın Gülmece falan diyor.
- Bana bak Süleyman! Buraya senden önce 9 tane adam çıktı. hepsi dedi bu fotoşoptur diye, hepsini esprili bi dille geçiştirdim. Ama sanıyorsan ki sana da aynı müsamahayı göstericem, yanılıyorsun. yalan mı lan bu fotoğrafın simgelediği o "komik" anlam? Yalan mı? ümüğünü sıktığın yetmiyormuş gibi vatandaşın bir de patronlarının parası sayesinde kendini haklı çıkardın. Millet seni ombudsman yerine koydu. Ulan sen, geldiğin yeri zerre kadar hatırlamayan sen anadolu çocuğu o eski çoban, başarılı mühendis sen! Hiç mi acımıyor için sızlamıyor senin ha! Hiç mi! Ben, evet ben Açık Pencere blogunun yazarı, mağdurun hep yanında muktedirin ensesinde ben hiç acımam sana gösteririm bu fotoyu.


- AAA! ben bu? Çocukken!
- İyi bak bu resme?.........Ne diyorsun şimdi?
- Saçım varmış o zaman?
- Ben de öyle düşünmüştüm, ben de öyle düşünmüştüm.

(aradan geçen aylar sonunda sanmasın ki sevgili okur, espri yeteneğim azaldı ve böyle malzemeli bir şahısta bu kadar karamsar bir parça ortaya çıkardım, sadece birazcık sinirim arttı ve bunu espriye kanalize edemedim, ya biraz sonra üşenirsem de başka bir zamanda yapacağım 11. bölümde o nefret ve siniri de espritüel dile kanalize ederek finali getireceğim bu seri için. Kişi sürpriz olsun, belki çoğunuz onu tahmin etmişsinizdir. Görüşmek üzere!)

Hiç yorum yok: