26 Kasım 2008 Çarşamba

Türkçe Rock Müziğin En İyi 11 Albümü - 11

Öncelikle böyle bir liste ve incelemeler bütünü yapmak çok riskli bir iş, bunun farkındayım. Yalnız, bazı güncel albümler ile, bazı eski klasikleri neden almadığımı belirtmek istiyorum. Öncelikle psychedelic rock hayranı olmama rağmen Replikas’ın herhangi bir albümünü bu listeye dahil etmedim. Tamamen kişisel sebepler. Henüz tek albümü olan Çamur, Dinar Bandosu ve Dandadadan gruplarını çok sevmeme rağmen, çok yeni olduklarını ve albümlerinin tam bir gelmiş geçmiş listesinde yer almaya uygun olmadığını düşündüm ve koymamaya karar verdim. Haramiler, Mavi Işıklar, Cem Karaca, Barış Manço gibi saygı değer isimleri ise bildiğimiz anlamda bir rock kıstasına kafamda oturtamadığım için sıralamaya almamaya karar verdim. Bunu The Beatles’ın büyüklüğüne rağmen çok da rock müzik sayılamayacağını düşünerek kıyaslayabilirsiniz. Tüm bu açıklamalardan sonra sorumluluğu üstüme alıyor ve seçimlerin benim öznel seçimim olduğunun farkında olduğunuzu kabul edip affınıza sığınarak numara onbir ile başlıyorum.

İHTİYAÇ MOLASI - 1.5 (2004)

“1.5” , geceyarıları yollararası metropolitik rock grubu İhtiyaç Molası’nın ikinci ve şimdilik son albümü. Çanakkale kökenli grubun kuruluş tarihi ise 1995. Şu anda etkinliklerine İstanbul’da devam etmekte olan grubun gitar-vokalinde Taner Sarf, baslarında Sinan Gürsoy, Davul ve vurmalılarda Murat Güllü ve akademisyenlik geçmişi olan, ayrıca tiyatro müzikleri de yapan Tolga Çebi ise grubun keman ve keyboardlarını çalıyor.

İhtiyaç Molası çok sevdiğim bir grup olduğu için, belki de progresif rock hayranı biri olarak Türkiye’de de böyle şarkıların yapıldığını görmek hoşuma gittiği içindir, bir albümünü bu listeye koyacağımdan emindim. Ancak, içinde yabancı dilde parçalar da barındıran, enstrümental ağırlıklı şarkıları olan ilk albüm “Milad”ı mı, yoksa yer yer biraz fazla söz tekrarı olan, içinde biraz enteresan hatta pek sevilmeyen 1.5 tanem parçasını barındıran hatta albüm ismi olarak alan “1.5” albümünü mü seçecektim karar verememiştim. Daha sonradan “1.5”u almaya karar verdim.

Peki neden? 1.5 albümü enstrümantal parçalar içermiyor; ancak, parçaların içindeki düzenlemeler gitarın ve klavyenin uyumu gerektiği zamanlarda ise devreye kemanın girerek kontrolü eline alması, belli bir insan grubunun sanki kendi hikayelerini dinliyorlarmış gibi dinledikleri sözler ve tüm bunun yanında sıkmayan riffler, Dümeni Bırak adlı parçanın girişini saymazsak tamamen yeniymiş izlenimi bırakan melodiler ile başında kendinizi verip sonuna kadar konsantre dineleyebileceğiniz bir albüm!

O zaman ilk şarkıyla incelememize başlayalım. İlk şarkının adı “1 Buçuk Tanem”. Şarkı biraz kişisel bir şarkı olma özelliğini taşıyor, çünkü şarkı gerek sözleriyle, gerek içerdiği naif mizahıyla grup üyelerinin salt kendileri için yaptığı eğlenceli bir şarkı gibi duruyor. Şarkıyı böyle düşündüğünüz zaman gayet eğlenceli de olabiliyor. İkinci parçanın adı ise “Her Zaman”. Her zaman adlı parça klasik bir gitar riffiyle giriyor, daha sonra aynı riff süslemeler ile devam ediyor, arada sözler giriyor, gitar distortion tonuna geçiyor. Ancak nakarat kısmında arkada gitarın çaldığı partisyonlar normal bir rock şarkısından çok daha farklı ve tat verici. Nakaratın hemen akabinde, kemanın gitarın nakarattaki tonuna benzer bir şekilde girişi ise muazzam. Yaklaşık bir dakikalık keman solosu ve ona yer yer eşlik eden solo gitardan sonra klavyenin etkin olduğu nispeten yavaş kısım giriyor ve ardından nakarat tekrarları ila şarkı son buluyor. Üçüncü parça ise “Ay”. Benim şahsen albümdeki en sevdiğim parça. Kısa sözleri olan ve fazla tekrara sahip olan bu parça, aynı şekilde söz konusunda albümdeki en güçlü parça. Çok basit ve herkesin yaşadığı basit bir hali samimi ve duygulu olarak verebildiğine inandığım bir şarkı kesinlikle. Enstrüman düzenemeleri de aynı şekilde gayet başarılı, şöyle ki; öncelikle akustik gitar ve efektle bezeli bir klavye introsu ve aynı ezgiyle devam eden vokaller sonra yine yumuşak vokaller ve davulun girişi, akabinde grubun hep beraber söylediği o samimi nakarat, nakaratın bitişi ise gerçekten özgün. Ardından diğer sözler ve tekrar; nakarat tekrarları ile sertleşen gitar riffleri, gitar solosu ve daha sonra gerçekten Türkiye’de progresif rock var diyebileceğimiz bir 2 dakika ile şarkı kapanıyor. Ardından gelen dördüncü parça “Uyandım” daha çok içinde keman partisyonları barındıran ve sırtını hafif batı müziğine veren bir parça. Beşinci parça “Sus” ise kısa ve özgün, biraz da sert bir rock parçası. Altıncı parça “Gülümse” enteresan bir girişe sahip, Anadolu ezgilerini içinde güzel harmanlayabilmiş bir şarkı. Öyle ki insanın oynayası geliyor. Özellikle şarkıda kemanın kullanımı çok güzel. Albümdeki sonraki parçanın adı “Gece”. Gece, ilk iki dakikasında piyano, gitar ve vokalin uyumlu gittiği hoş bir yavaş parça gibi gidiyor. Ancak, ardından son dakikada kemanın ve elektrik gitarın girmesiyle şarkı çoğu İhtiyaç Molası şarkısı gibi gidişatından “farklı” bir hal alıyor. Sekizinci parça ise “Mekanlar”. Mekanlar da vokal partisyonlarının gayet enteresan ve eğlenceli olduğu bir şarkı; tabi ki, Tolga Çebi’nin dahice kemanlarının eşliği ile birlikte. “Dümeni Bırak”, albümün dokuzuncu parçası, her ne kadar rock klişesi rifflere sahip olsa da belki de albümün en eğlenceli parçası. Onuncu şarkı “Merak Oldum”, 70’ler rock müziği tadında bir girişten sonra yavaşlıyor ve biraz daha Beatles tarzı vokallere dönüyor ve nakaratta tekrar o yetmişli yılları hatırlatan riffler ve hammond org eşlikleri ile devam ediyor. Son şarkının adı ise “Umut”. Umut şarkısı tam anlamıyla bir kapanış şarkısı, belki de Ay kadar güçlü sözleri ve düzenlemeleri olan başka bir şarkı daha. Gitar soloları, davulun güzel eşlikleri, basın yerli yerinde çalışı, kemanın ve klavyenin tüm albüm boyu yaptığı gibi inanılmaz uyumu. Tam anlamıyla güzel bir kapanış.

Sonuç olarak yaklaşık 46 dakikalık bu müzik ziyafetini herkese önermekten geri kalmıyor ve Türkiye Progresif Rock’ının sayılı bir kaç grubundan biriyle sizi başbaşa bırakıyorum;

HER ZAMAN

Ayrıntılı bilgi için;

http://www.ihtiyacmolasi.com/

Hiç yorum yok: